8 Aralık 2009 Salı

Cep takibi çok önemli ama mahremiyet de güvende olmalı


22 Kasım 2009

"Hadi geçmiş olsun. Cebiniz artık kayıt altında. TK'nın kuracağı sistem için açtığı ihale cep telefonlarımızın, yetkisiz kişilerce de takip edilebilmesi, hatta dinlenebilmesine olanak veren çok ciddi bir açık içeriyor".

Yukarıdaki satırları okuyup, endişeye kapıldıysanız merak etmeyin. Bunlar aslında 2005'te yazdığım ve Hürriyet'te yayınlanan eski bir yazımdan kelimesi kelimesine yaptığım alıntılar.

"Bu güvenlik açığı hem biz cep telefonu kullanıcılarının mahremiyetinde olan kişisel bilgilerin elden ele dolaşması hem de ulusal güvenliği ilgilendiren kayıtların kötü niyetli kişilerin eline geçmesi riskini doğuruyor."


Hani yurda giren kaçak cep telefonlarıyla savaşacağız bahanesiyle bizden topladıkları 5 TL'ler vardı ya. İşte o bizden topladıkları paralarla finanse edildi, dört yıl önce yazdığım ve yukarıya alıntıladığım bu cep telefonlarını izleme altyapısı. Kendi cebimizden tırtıkladıkları paralarla cebimizi takip edecek sistemi kurdular.


Bilindiği gibi cep telefonlarını izleme ve dinleme yetkisi Telekomünikasyon Kurumu'na, Telekomünikasyon Kanunu'nca verilmiş bir görev. Telekomünikasyon Kurumu da (yeni adıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, BTİK) bu görevini bünyesinde oluşturduğu Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİM) aracılığıyla yürütüyor.

TİB kurduğu altyapıyla hakkında hakim talebiyle dinleme istenen telefonları izlemeye ve dinlemeye alıyor. Hukuken izleme ve dinlemenin hakim kararının ardından başlaması, geriye doğru izleme ve dinleme yapılmaması gerekiyor.

Ancak son Münevver Karabulut cinayetinin savcılık iddianamesindeki bilgilerden anladığımıza göre, cep telefonu izlemesi geriye doğru da yapılabilmiş. Savcılık iddianamesinden basına yansıyan bilgilere göre baba Garipoğlu'nun cinayet günü nerelerde olduğu cep telefonunun sinyal bilgileri izlenerek saptanmış.


Sinyal bilgilerinin izlenmesi demek baba Garipoğlu'nun cep telefonunun cinayet günü, görüşme yapsın yapmasın hangi baz istasyonlarının kapsama altına girdiği bilgisinin kaydedilmiş olması ve sonradan geriye dönük incelenmiş olması anlamına geliyor. Baba Garipoğlu hakkında o tarihte başka bir zandan ötürü alınmış bir dinleme kararı yoksa, cinayet işlenmeden soruşturması için telefon izleme ve dinleme kararı çıkartılamayacağına göre, bu izleme o tarihte mahkeme kararı alınmadan yapılmış ve sonradan geriye doğru izlenmiş demektir.


Kısacası belli ki cep telefonlarımızın dolaşım kayıtları, bir yerlerde mahkeme kararı olmaksızın tulumakta ve bu bilgiler sonradan geriye dönük olarak incelenebilmekte.


TK tarafından cep telefonlarının kayıt altına alınması için kurulan sistem, cep telefonlarını sahiplerinin kimlik bilgileriyle ilişkilendirilmiş olarak IMEI numarasından takip edebilme yeteneğine sahip bir sistem.


Aslında pekçok batılı ülkede ulusal güvenliği sağlamaya yönelik benzer sistemler kullanılıyor. İyi tasarlanmış bir sistemle gerektiği durumlarda ülke güvenliğine tehdit oluşturanlarının yeri şıp diye tespit edilebiliyor. Ancak bizdeki sistemin iyi tasarlanmadığı, Muhsin Yazıcıoğlu'nun düşen helikopterinin konumunun hızla saptanamamasından belli olmuştu. Üstelik bizdeki sistemin çok önemli bir güvenlik açığı var.


Takip sisteminde kullanılacak bilişim altyapısı için TK tarafından açılan ihale şartnamesinde uygulamanın, işletim sisteminin içine gömülü olması şartı aranmıştı. Bunun anlamı şu; Yazılımın tam olarak ne yaptığını bugün artık yazılımı geliştirenler dışında kimsenin inceleyebilmesi mümkün değil. Dahası ülkedeki tüm cep telefonlarını takip edebilen uygulamanın topladığı bilgilere, yazılımı geliştirenlerlerden kötü niyetli biri bugün gizlice ulaşıyor olabilir.

yurtsan@neobizmedya.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder